Günyüzü İlçesi Hangi İle Bağlıdır? Bir Mekânın Felsefi Anlamı Üzerine Giriş: Bir Filozofun Merceğinden Mekânın Doğası Bir filozof için “yer” yalnızca coğrafi bir konum değil, aynı zamanda varoluşun mekânıdır. İnsan, yaşadığı yerin bilgisine sahip olarak kendini tanır; kimliğini, yönünü ve anlamını o zemin üzerinde kurar. Bu bağlamda Günyüzü ilçesi hangi ile bağlıdır sorusu, yalnızca bir coğrafi bilgi talebi değildir; aynı zamanda bilgi, aidiyet ve anlam arasındaki ilişkiye dair bir felsefi sorgulamadır. Yanıt basit görünür: Günyüzü, Eskişehir iline bağlı bir ilçedir. Fakat bu basit cevabın ardında, insanın “bağlı olma” halini, bilgiye ulaşma yöntemini ve varoluşun anlamını sorgulayan derin bir düşünce alanı…
6 YorumEtiket: bir
Güneşte Yandıktan Sonra Ne Sürülür? Yanığın, Hafızanın ve Şiirin İzinde Bir Edebî Düşünce Bir edebiyatçı için her yanık bir hikâyedir. Güneşte yandıktan sonra ne sürülür? sorusu, yalnızca bir cilt bakım önerisi değil, insanın ışığa duyduğu tutkunun ardından yaşadığı pişmanlığın metaforu gibidir. Çünkü biz, hayatın güneşine hep biraz fazla yaklaşırız. Kelimelerin gücü de tam burada başlar: yanığı anlatırken aslında yanmayı değil, yeniden doğmayı kurgularız. Edebiyat için güneş yalnızca bir ısı kaynağı değil, ruhun sınırlarını yakan bir karakterdir. Güneş: Işığın Yakarak Öğreten Anlatıcısı Edebî metinlerde güneş, çoğu zaman bir öğretmendir. Camus’nun Yabancı’sında güneş, Meursault’nun bilincini karartır, onu kaderine iter. Yakıcı bir ışık…
8 Yorum1 Salatalık Fidesi Kaç Kilo Verir? Felsefi Bir Perspektiften Bakış Felsefe, her zaman dünyayı sorgulamak, varoluşun anlamını keşfetmek ve insan deneyimini anlamlandırmakla ilgilidir. Peki, sıradan bir salatalık fidesi ve onun bize vereceği kilo üzerinden felsefi bir düşünce geliştirebilir miyiz? Belki de tam olarak bu, hayatın basit ama derin yönlerinden birini anlamamıza yardımcı olacak bir sorudur. Salatalık fidesinin ne kadar ürün vereceğini tartışmak, doğanın döngüsünü, insanın bu döngüye müdahalesini ve bir eylemin sonuçlarının felsefi bir bakış açısıyla değerlendirilmesini gerektirir. Etik Perspektiften Bakıldığında Salatalık Fidesi Etik, doğru ve yanlış arasındaki farkı anlamamıza yardımcı olan bir alandır. Peki, bir salatalık fidesinin üretim süreci,…
6 YorumYüzdeki Gözenekler Kapanır mı? Politik Bir Metafor Olarak Cilt, İktidar ve Görünürlük Bir siyaset bilimci için cilt, yalnızca biyolojik bir yüzey değil; toplumsal düzenin, iktidar ilişkilerinin ve görünürlüğün metaforudur. Yüzdeki gözenekler kapanır mı sorusu, ilk bakışta estetik bir kaygının ürünü gibi görünse de, aslında modern toplumun en derin politik reflekslerinden birini açığa çıkarır: görünür olmak ya da gizlenmek. Gözenekler ve Görünürlük: Bireyden Vatandaşa Yüzdeki gözenekler, biyolojik olarak cildin nefes almasını sağlar. Ancak siyasal düzlemde bu gözenekler, bireyin sisteme karşı nefes alma alanlarını temsil eder. Devlet, kurumlar ve ideolojik yapılar bireyin “gözeneklerini” kapatmaya meyleder; çünkü denetim, geçirgenliği sevmez. Tıpkı makyajla gözeneklerini…
8 YorumKandil Gecesi Ne Dağıtılır? Geleneklerin Işığında İnsan Hikâyeleriyle Dolu Bir Yolculuk Bazı geceler vardır ki takvimde sıradan bir tarih gibi görünür ama gönüllerde bambaşka bir anlam taşır. Kandil geceleri işte tam da böyledir. Sadece ibadet ve dua ile değil, paylaşmanın, hatırlamanın, bir arada olmanın da sembolü hâline gelir. Belki bir tabak helva, belki bir küçük lokma, belki de sadece bir fincan çayla gelen sevgi… Bu yazıda, “Kandil gecesi ne dağıtılır?” sorusunun ardında yatan kültürel, insani ve hatta istatistiksel gerçeği birlikte keşfedeceğiz. — Kandil Gecelerinin Paylaşma Kültürü Kandil geceleri, İslam dünyasında yüzyıllardır süregelen kutsal gecelerdir. Mevlid, Miraç, Berat, Regaip ve Kadir…
6 YorumGöz Önünde Nasıl Yazılır TDK? Toplumsal Bir Kavramın Sosyolojik Derinliği Bir araştırmacı olarak kalabalık bir kafede insanları izlerken fark ettim: “göz önünde olmak” sadece bir dil meselesi değil, toplumsal bir duruş biçimidir. İnsanların birbirini nasıl gördüğü, görünürlüğün hangi ölçülerde değer kazandığı ya da kaybettirdiği, toplumun yapı taşlarını şekillendirir. Bu yüzden “göz önünde” kelimesinin TDK’ya göre doğru yazımı kadar, onun toplumsal karşılığını anlamak da bir o kadar önemlidir. TDK’ya Göre Doğru Yazım: “Göz Önünde” Türk Dil Kurumu’na göre bu ifade “göz önünde” şeklinde ayrı yazılır. Çünkü “göz” bir organı, “ön” ise bir yönü ifade eden iki ayrı kelimedir. Bir araya geldiklerinde,…
8 YorumGurbet Ellere Gitmek Ne Demek? Psikolojik Bir Yolculuk Bir psikolog olarak, beni en çok büyüleyen şey insan davranışlarının ardındaki görünmeyen nedenlerdir. İnsan, yalnızca fiziksel bir varlık değil; aynı zamanda duygusal, bilişsel ve sosyal bir organizmadır. Her kararı, her tercihi bir hikâyenin ürünüdür. Bu nedenle “gurbet ellere gitmek” ifadesi, sadece coğrafi bir uzaklaşmayı değil; zihinsel, duygusal ve kimliksel bir yolculuğu da simgeler. Bu yazıda, bu kavramı üç temel psikolojik boyutta — bilişsel, duygusal ve sosyal — ele alarak çözümleyeceğiz. Bilişsel Psikoloji Perspektifi: Karar Verme ve Belirsizlikle Başa Çıkma Bilişsel psikoloji, insanın düşünme, algılama ve karar verme süreçlerini inceler. Gurbet kararı, çoğu…
8 YorumIlek İncir Ne Demek? Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Siyaset Bilimi Perspektifi Bir siyaset bilimcisi olarak, toplumları şekillendiren güç ilişkilerini, kurumları ve ideolojileri incelediğimde, bazen halk arasında yaygın olarak kullanılan belirli ifadelerin toplumsal yapıları ne kadar yansıttığını sorgulamak isterim. “Ilek incir” gibi deyimler, sadece dildeki bir argo kelime olarak kalmaz, aynı zamanda toplumun içinde bulunduğu iktidar ilişkilerinin, sınıfsal yapılarının ve ideolojik çerçevelerinin birer yansımasıdır. Bu yazıda, “ilek incir” ifadesini ele alarak, güç, iktidar, vatandaşlık ve toplum üzerindeki etkilerini, erkeklerin stratejik bakış açılarıyla kadınların demokratik katılım ve toplumsal etkileşim perspektiflerini harmanlayarak analiz edeceğiz. Ilek İncir: Güç ve Toplumsal Düzenin Yansıması…
4 YorumMerhaba sevgili okur, Hayata farklı açılardan bakmayı seven biri olarak bugün sizlerle, sıkça duyduğumuz bir sözün derinliklerine inmeyi istiyorum: “Tebdili mekânda ferahlık vardır.” Günlük hayatımızda çoğu zaman küçük değişiklikler, büyük farklar yaratabiliyor. Peki bu sözün anlamı sadece yer değiştirmek midir, yoksa daha evrensel bir deneyimin ifadesi midir? Gelin birlikte keşfedelim. Tebdili Mekânda Ferahlık Vardır: Kökleri ve Anlamı Türkçe’de sıkça kullanılan bu atasözü, temelinde mekân değiştirmenin insana iyi geldiğini, ruhunu tazelediğini anlatır. Monotonluğu kırmak, yeni bir çevre görmek, farklı bir bakış açısına ulaşmak… Tüm bunlar aslında insanoğlunun doğasında var olan keşfetme ve yenilenme isteğini ifade eder. Yani bu söz, sadece bir…
4 YorumGetir Ücret Nasıl Ödenir? Bir Tarihçinin Gözünden Dijital Dönüşüm ve Toplumsal Değişim Geçmişin tozlu raflarında gezinirken, insanoğlunun değişen alışkanlıklarını, ticaret yöntemlerini ve ödeme sistemlerini görmek oldukça öğreticidir. Hani bazen, bir değişimin küçük bir adım gibi göründüğü zamanlar vardır, ama o küçük adımlar ileride devasa bir dönüşümü doğurur. Bugün, teknoloji ve dijitalleşme ile şekillenen bir dünyada yaşıyoruz. İşte bu dijitalleşmenin, toplumsal ve ekonomik hayatımızda önemli yeri olan örneklerinden biri de Getir gibi uygulamaların varlığıdır. “Getir ücret nasıl ödenir?” sorusu, yalnızca bir ödeme yöntemini sorgulamak değil; aynı zamanda teknolojinin, toplumların alışveriş alışkanlıklarına, ödeme kültürüne ve sosyal yapıya nasıl etki ettiğini anlamaya yönelik…
8 Yorum